Geçmiş Yaşam Regresyonu

Cuma, Haziran 28, 2013

 Geçmiş Yaşam Regresyonu, hayatın karışıklıklarının ötesini görmemizi sağlıyor ve şimdiki hayatımızı etkileyen geçmiş hayatımıza şifa getiriyor...



Geçmiş Yaşam Regresyon Çalışması; Geçmiş yaşamlarda ya da bu yaşamımızda, farkında olduğumuz ya da olmadığımız nedenlerle oluşan travmaları çözmeyi ve bunların şimdi ki hayatımız üzerindeki etkilerini ortadan kaldırmayı amaçlayan bir tekniktir.
Danışanın hayatındaki sıkıntıların, rahatsızlıkların, duygu durumlarının ve tekrar eden olumsuz deneyimlerin anlaşılmasını sağlar. Derinlerde saklı kalmış, anlamlandırılamamış durumların dönüştürülmesi ve şifalandırılmasına yardım eder.

Geçmiş Yaşam Regresyonu; depresyon, fobiler, kaygı, endişe, açıklanamayan ağrılar, panik atak, nedensiz sürekli stres, takıntılı düşünceler, karma temizliği durumlarında çok etkili bir çalışmadır.

Geçmiş Yaşam Regresyon çalışması birey odaklı bir çalışma olmakla birlikte evrensel boyutta katkılar getiren bir çalışmadır. Dönüştürdüğünüz ve şifalandırdığınız bir durum ile durumun içinde olan başka kişiler ile olan karma’da doğal olarak şifalanabilecektir.

Tekrar eden ağrılar, başka yollar denense bile çözüme ulaşmayan duygu durumları size geçmiş yaşamlarınızdan birer mesaj niteliği taşıyabilir.

Huzurlu ve rahat bir hayat yaşamaktan bizi alıkoyan durumlar için kullanabilecek bir tekniktir.

Geçmiş hayatlarımızdan gelen travmatik anılar bazen bugünümüze anksiyete, panik atak, öfke, depresyon, fobiler, takıntılar, tekrarlayan ilişki problemleri, kabuslar, bloke olmuş duygular ve açıklanamayan fiziksel ağrılar olarak gelebiliyor.
Geçmiş Yaşam Regresyonu bu hayatın karışıklıklarının ötesini görmemizi sağlıyor ve şimdiki hayatımızı etkileyen geçmiş hayatımıza şifa getiriyor.

Regresyon çalışması şimdiki hayatın olduğu gibi geçmiş hayatların travmatik izlerini de iyileştiriyor ve derin bir ruhsal dönüşümü de beraberinde geliyor.
Bireyler  geçmişten gelen ve onların zihinsel, duygusal ve fiziksel iyi oluşlarını engelleyen olayları ve durumları serbest bırakabilir ve çözebilirler.
" Regresyon çalışması problemin kökeni üzerinde çalışır ve güvenli bir şekilde onu dönüştürür. "
Moreno'dan Psikodrama, Perl'den Gestalt, Reich'dan Beden Farkındalığı, Transpersonal Terapi ve en son olarak da Bessel Van der Kolk ve Harward Psikiyatri araştırmacılarının birlikte geliştirdiği Travma Terapisi, Regresyon çalışmasına katılmıştır.

Regresyon çalışması aracılığıyla, kişi derin seviyede fiziksel, duygusal, zihinsel ve ruhsal şifaya kavuşabilir.
Regresyon; Geçmiş yaşamımızda ya da şimdiki yaşamımızda yaşadığımız olayların bizde yarattığı inanç ve davranış kalıpları ve bunlara bağlı gelişen duyguların hayatımızda ki etkilerini fark edip bu olaylarla ilgili bakış açımızı yeniden düzenlememize de yardım eden bir araçtır.

Hayatımızda sorun, sıkıntı, hastalık gibi yaşadığımız tüm olumsuzlukların sebepleri biz farkında olsak da olmasak da içimizde, bilinçaltımızda kayıtlıdır.  Geçmiş Yaşam, Regresyon çalışmaları ile bu kayıtlar bulunur ve etkileri ortadan kaldırılır. Böylece bu yaşama yansıyan etkileri de ortadan kalkmış olur.
 " Regresyon için; Kişinin kendi ile yaptığı bir çeşit yüzleşmedir diyebiliriz. Kendi içinde fark ettiği negatif olumsuz etkilerin temizlenme ve arınma sürecidir. "
 Bu çalışma ile asıl olanın yaşamda ki deneyimler olduğunu yeniden hatırlayarak ve deneyimleyerek fark etmek rahatlatıcı bir durumdur.

 Regresyon terapisi sırasında; tüm söylenilenler, dışarıdan gelen tüm sesleri duyarken aynı zamanda bilincinizin bir başka boyutu da geçmiş yaşamınızı deneyimliyor olacaktır. Danışanın katılımı ile yaşanılan sorunlara kökten çözüm sağlanabilmektedir.


Geçmiş yaşam çalışması için, yeniden doğuşa inanmak gerekli midir?

Yaşamımızda var olan sorunlarımızın kökenleri için birçok teori ortaya atılmıştır.

Bunlar;

•    Tekrar tekrar doğuyoruz ve gelirken eski kayıtları da beraberimizde getiriyoruz.
•    Atalarımızdan bize duygusal kayıtlar miras olarak geliyor.
•    Kollektif bilinç teorisi.
gibi teoriler ile açıklanmaya çalışılmıştır.

Ancak bu çalışmalar için  yeniden doğuşa inanma zorunluluğu bulunmamaktadır.

Bu teorilerden hangisinin doğru olduğunun da önemi yoktur…

Önemli olan bu kayıtların, hayatımıza yön vermesinin yapılan çalışmalar ile farkına varılıp bunların şifalanmasıdır.





BUNLARI DA SEVEBİLİRSİN :)

0 yorum

Popular Posts