Yuvaya Yolculuk - Kryon

Cuma, Haziran 21, 2013

Her şey göründüğü gibi değildir...

Yıllar önce bu kitabı bir arkadaşımın önerisi ile almış ve bir solukta okumuştum. Hayata dair, insana dair, ilişkilere dair, olanlara dair, kayıplarıma dair anlamlandıramadığım, canımı acıtan birçok konuya bir ışık getirip, arayışlarımızın-sorularımızın benzerliğini ortaya koyup, farkındalığımı yükseltmişti. Beni büyülemişti.

Geçirdiğimiz günler yoğun enerjilerin, değişim rüzgarlarının, uyanışların olduğu zamanlar. Ben de herkes gibi, herkes kadar etkileniyorum. Olan her ne varsa hepimizin hayrına olduğunu bilsem de, kafamın karışmasına engel olamıyorum bazı günler. İşte bu süreçte elime ne alsam okuyamaz, yoğunlaşamaz haldeyken içimden bir ses beni yeniden bu kitaba yönlendirdi. Benim için özel kitapları, farklı zamanlarda yeniden okumayı severim. Algıma sorunum olduğundan değil tabii :) Geçmiş bir zamanda beni farklı şekilde etkileyen bir kitap, başka bir zamanda başka etkiler yaratabiliyor.

Anlamaya çalışıyoruz, anlaşılmak istiyoruz, anlamlandırmaya çalışıyoruz, bazen de her şeyin içinde kayboluyoruz. Bazen pes ediyor, kendimizi “kader”e teslime diyoruz.

"Kitabımızın kahramanı Michael Thomas’ta hayatının zorlu süreçlerinden birini yaşıyorken; anne ve babasını yakın zamanda kaybetmişken, sevdiği kadın tarafından terk edilmişken, sevmediği bir işte çalışırken, ekonomik olarak sıkıntı içindeyken, kendini sosyal yaşamdan ve insanlardan soyutluyor. İçinde bulunduğu depresyonun farkında olarak, mutsuz hayatına devam ediyor. Ta ki davetsiz bir misafir evine hırsızlık için girip, onun hayatının gidişatını değiştirene kadar."

Hastanenin acil servisinde yatarken, verilen ilaçlarla uyutulurken Michael kendini bir vizyonun içerisinde buluyor. Bir insan olarak en çok istediği şeyin ne olduğu ona sorulduğunda; yuva’ya dönmek istediğini söylüyor. Yuva’ya dönerek elde etmek istediği şeyi şöyle tanımlıyor. “ Sevilmek ve çevremde sevgiyi hissetmek istiyorum. Huzurlu bir biçimde var olmak istiyorum. Çevremdekilerin endişelerine ve önemsiz, saçma ilişki ve etkileşimlerine maruz kalmak istemiyorum. Para konusunda tasalanmak istemiyorum. Azad edildiğimi hissetmek istiyorum. Yalnızlıktan bıktım, evrende ki diğer varlıklar için bir anlam ifade etmek istiyorum. Bir nedenden ötürü var olduğumu bilmek, semavi alemde ki görevimi yapmak ve Tanrı’nın planının doğru ve uygun bir parçası olmak istiyorum. Önceki gibi bir insan olmak istemiyorum.” Michael’in yuva tanımı bu şekilde. İstekler ve cümleler size de tanıdık geliyor mu?

Ve kahramanımızın yolculuğu başlıyor…

Tam olarak nereye gittiğini bilmemekle birlikte yola çıkan Michael, sezgilerine güvenerek ilerlerken, onu hayli şaşırtan bir yolculuk ile ilk ev’e Haritalar Evine ulaşıyor. Burada sevginin gerçek farkındalığını tüm hücrelerinde hissediyor. Yoğunluğunu, gücünü.

Michael yaptığı şeyin doğru olup-olmadığından emin olmak istediğinde aldığı cevap onu rahatlatıyor. “Ruhun işleyişi muhteşemdir. Ve insan aydınlanmasının ön koşulu şudur; Önce kendin için gerekli gördüğün şeyi yap. Seçtiğin yolculuğa tek başına çık. Bu yolculuğun onuru çevrende ki insanlara aynı anda yansıyacaktır. Çünkü bir kişinin niyeti, her zaman birçok kişiyi etkiler.”
Tam olarak anlamamış olsa da, Michael yaptıklarının başkalarını etkileyeceğini ve onlara aynı kararı verme fırsatı yaratacağını bir şekilde hissediyordu.

Ve Michael’a bu evde yaşam haritası verildiğinde şaşkınlığı bir kat daha artıyor çünkü harita sadece an’lık bir harita. O anda nerede olduğunu gösteren bir harita. Yolculuğunun ilerleyen zamanlarında bunun ne kadar değerli olduğunu yaşayarak fark edecektir. Ve yine aynı cümle; “HERŞEY GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ DEĞİLDİR.” Michael bu cümleyi daha çok duyacak ve zamanla ne demek olduğunu anlayacaktır.

Bu ev’de ki çalışması bittiğinde Michael yeniden yola koyuluyor ancak içerisinde bir huzursuzluk taşıyor. Bu huzursuzluk, takip edildiği ve gözlendiğinin sezgileri ile doğruluğunu hissettiriyor. Bir yol ayrımına geldiğinde, ne yapacağını bilemezken aklına haritası geliyor ve anlık olan bu harita ile hangi yoldan devam etmesi gerektiğini görüyor.

İkinci ev’e Armağanlar ve Aletler Evine geliyor. Sorduğu ilk şey ise takip edildiğinin doğru olup-olmadığı oluyor. Evet, takip ediliyor ve evet onun burada olma hakkı olduğu kadar onu takip eden varlığında orada bulunma hakkı oluyor. Bu varlığın ona zarar vermek için takipte olduğunu hissediyor.

Michael burada düşüncelerini gerçekten enerji yaratacak biçimde nasıl şekillendireceğini öğreniyor. Kendi realitesini kontrol etmeyi. Hakettiği ve planladığı durumlara ulaşması için, içsel ruhsal hissediş ve bilişleri kullanmayı. Ve çok daha fazlasını. Michael’in her öğrendiği yeni bilgi ile varoluş titreşimi ve oluş hali değişiyor, şekilleniyor. Kapalı yerlerde yaşadığı panik duygusunun bir karmik örtü olduğunu, bunun temizlenmesi ile geçmiş yaşamlardan bu yaşama getirdiği birçok deneyimin temizlenmesi olduğunu öğreniyor bu duygusundan özgürleşiyor.

Michael’e gerçeğin kılıcı, bilginin kalkanı, ruhun zırhı hediye ediliyor ve bunları nasıl kullanacağı öğretiliyor. Tüm bunlara uyumlanıyor ve titreşimi gittikçe değişiyor.

Ve Michael yoluna devam ederken büyük bir fırtına ile karşılaşıyor. Ona armağan edilenler sayesinde zarar görmeden kendini koruyabiliyor ve anlık haritasının gösterdiği bir mağaraya sığınıyor. Onu ısrarla takip eden varlık, yılmadan onu yakalayacağı anı düşlüyor.

Fırtına geçtikten sonra üçüncü ev’e Biyoloji Evine ulaşıyor.
Michael yuvaya yolculuğun bazı bölümlerden oluştuğunu iyice anlıyor. Önce gitmeye niyet etmesi, sonra hazırlık dönemi, kendini keşfetme ve geçirmesi gereken değişimlerin oraya gitmesi için gereken değişiklikler olduğunu fark etmesi. Son olarakta; genel-görüşe uyumlanabilmek için, işlerin işleyiş biçimini inceleyip öğrenmesi. Michael bu ev’de  ise rüyaları, bedenin ihtiyacı olanlar, cinsellik gibi birçok konuda yeni bilgiler edinerek, şimdiye kadar bildiklerinin “göründüğü gibi” olmadığını yeniden fark ediyor.

Dördüncü ev’e doğru yolunda ilerlerken onu huzursuz eden bu varlığı şimdi daha yakınında hissediyor. Bir şekilde ona zarar vermek için uygun zamanı kolladığını ve o zamanın yaklaştığını biliyor. Yinede kararlılıkla ve kendine inancı ile bir sonra ki ev’e Sorumluluk Evine ulaşıyor.

Michael burada, ilk anda kendini inanılmaz derecede anne sevgisi ile sarmalanmış hissediyor. Aynı zamanda bu ev’de çocukluğundan itibaren tüm yaşamı ile yeniden yüzleşiyor. Bu onun için pek kolay olmuyor. Özellikle geçmişinde iyi hisler beslemediği kişilerle yaşadıkları onu yalnız, umutsuz bir hayat kurbanı gibi hissettiriyor.

Ama Michael kararlıdır, o yuvaya ulaşmaya niyet etmiştir ve hiçbir şeyin onu yeniden depresyona sokmasına izin vermeyecektir. Gücünü hissettiği anda cevaplar onu bulacaktır. Enkarne olmadan önce imzaladığı, öğrenim ve gelişim potansiyellerini oluşturan kontratları, ona zarar verdiği ve canını acıttığı insanlarla bu kontratları yaptığı ve her iki tarafında bu gelişimi destekleyecek şekilde rollerini yerine getirdiğini hissedecektir. Her insanın dünya’ya gelip-gitmelerinin kendi bildiğinden çok daha yüce bir amacı olduğunu anlayacaktır. Ve tabii yaşamında ki her şeyden, doğrudan doğruya kendisinin sorumlu olduğunu öğrenecektir. HERŞEY GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ DEĞİLDİR.

Michael kendisini en çok şaşırtan bilgiyi şöyle anlatıyor; 
"İnsanlar aslında Tanrı’nın parçalarıydılar. Ancak bizzat yerküre’nin ruhsal veçhelerini ve titreşimini değiştiren bir öğrenim sürecini gerçekleştirmek için gezegende, bu gerçeği bilmeden yaşıyorlardı. İnsanlar realitenin öz dokusunu her nasılsa değiştirebilecek varlıklardı. Onlar çok büyük ölçekte olup-bitenleri değiştirebilirlerdi ve bu bütünüyle birlikte planladıkları derslerde –dünyada öğrenilen derslerde- merkezleniyordu. İnsan kutsaldı…"

Michael beşinci ev’e ilerlerken tüm zorluklara rağmen, yolculuğun en azından eğlenceli olduğunu fark ediyordu. O yürekten sevildiğini hissediyordu. İşte şimdi beşinci ev’e İlişkiler Evine ulaşmıştı. Bir önce ki evde kontratları öğrenmişti, şimdi ise oyuncular arasında ki ilişkiyi anlaması gerekiyordu. Michael bu yaşamında annesi, babası olarak tanıdığı varlıklar ile karşılaşır. Onlar ile arasında ki “aile” bağlarının düşündüğünden ve bildiğinden çok daha derin boyutlara dayandığını öğrenir. Onları erken yaşta kaybetmesinin, kendi aydınlanması için bir katalizör olduğunu, ağır karmik bir ders olarak yaşadığını öğrenir.

Michael aldığı ders ile şuan burada oturduğunu anlamıştır. Yaşamında rol almış tüm oyuncular tek tek Michael’in karşısındadır. Yaptıkları açıklamalar, ilişkilere tamamen yeni bir perspektif kazandırmıştır. Özellikle anne ve babasının kaybına neden olan “sarhoş sürücü” ile karşılaşması. O etkilenmişti. Ama üzgün ya da kırgın değildi artık…

Michael’in düşündüğü şuydu;
"Eğer en başından karmik enerjiyi, kontratları biliyor ve anlıyor olsaydı, en duygusal deneyimler karşısında bile çok huzurlu bir anlayışa ve duruşa sahip olabilirdi. Bu da onun bu gezegende yaşamış en iyi insan olmasına yardımcı olurdu. Bu insanların karanlıkta olup ta, ışığı yine de keşfedip-keşfetmeyeceklerini görmek gibi bir dersti…"

Bir sonra ki ev, Sevgi Eviydi. Burası, hastane de yatarken ilk vizyonunu deneyimlediği yerdi..! Şimdi yola devam etmeye dair kararlılığı bu evde sınanacaktı. Bu onun için düşündüğünden çok daha zor bir sınama olacaktı…

Ve son olarak yedinci ev’e gelmeden Michael, onu takip eden varlıkla (aslında kendisinin bir parçası olan varlıkla) karşılaşacaktır. Bu karşılaşma sonucunda Michael son ev’e ulaşabilecek miydi? Peki ya YUVA? Michael yuva’ya ulaşabilecek miydi?

Eğer sizde buraya kadar olan kısımda, içinizde size dair bir şeyler bulduysanız; Bu müthiş kitabı okumanızı öneriyorum. Sizinde hayatınızda önemli bir yeri olacağını hissediyorum.

Hulya

BUNLARI DA SEVEBİLİRSİN :)

1 yorum

Popular Posts