Öncelikle sizinde, “Hipnoz” kelimesine karşı bir hassasiyetiniz, çekinceniz, emin olamama haliniz var ise bu yazıyı kesinlikle okumalısınız.. :)

Hipnoz’a karşı çeşitli bakış açıları olmakla birlikte, karşılaştığım ve diyalogda olduğum kişilerde çoğunlukla bir merak ağır basıyor. Gizemli, çekici, etkili fakat güvene ihtiyaç duyulan bir alan ortaya çıkıyor. Bu hem danıştığınız ve çalışacağınız kişiye hem de tekniğe karşı bir güven arayışı oluyor. Ki çok doğal bir arayış. Günlük ilişkilerimizi bile güvene dayalı seçtiğimizi düşünürsek, kendimizi iyileştirme ve şifalandırma girişimlerimizde güvene ihtiyaç duymamız kaçınılmazdır.

Danıştığınız kişiye karşı duyacağınız güven; bazen referanslar, tanıdıklar yoluyla, denenmiş ve güvenirliliği teyid edilmiş olarak karşınıza çıkar, bazen de; o kişinin enerjisi, kendine ve sunduğu hizmete karşı inancı size aradığınız güveni verir.

Tekniğe karşı güven ihtiyacı ise; konuyla ilgili çeşitli araştırmalar yaparak kendinizi ikna etme yoluyla ya da tekniği uygulayan kişinin aktarımlarına inancınızla tamamlanabilir.

Belirtmeliyim ki, bu yazıyı hazırlarken kimseyi ikna etme gibi bir kaygım ya da çabam yok. O yüzden içimden geldiği gibi, sizinle sohbet eder gibi bir paylaşımda bulunacağım..:)

Şimdi, tanımsal olarak bakarsak Hipnoz; Zihinsel odaklanma, Fiziksel rahatlamadır. Zihne malzemeler vererek; telkinler, imgelemeler ile fiziksel bedenin rahatlaması sağlanır. Ki beden ve zihin bunu sever. Rahatlamayı, gevşemeyi sever. O yüzden meditasyonlar bu kadar etkili ve rağbet gören tekniklerdir.

En bariz hipnoz örneği ise; Araba kullanırken, bir yerden-bir yere giderken, kafanızda binlerce düşünce varsa eğer “ne zaman geldim bu kadar yolu” dersiniz. Yolu gelmişsinizdir ama zihniniz o kadar doludur ki, farkında olmadan ilerlemişsinizdir.

Arada ki fark, hipnoz sırasında verilen telkinler sizi yorgun düşürmek yerine hem zihinsel hem de bedensel olarak rahat hissettirir.

Kimse hipnoz’dan, o rahatlık alanından çıkmak istemez.  Ama herkes çıkar..! Hem de birkaç saniye’de.

TRANS, yine konuyla ilgili merak edilen bir kelimedir. Kelime anlamı ise; Geçiş demektir. Bir hal’den diğer hal’e geçiş. Hipnoterapist, İnsanı bir ruh halinden, baka bir ruh haline geçirebilir. Olumsuz ruh halini, olumlu bir ruh haline dönüştürebilir.

Hipnozun kalıcı olup olmadığı merak edilen diğer  bir konudur. Evet , hipnoterapi ile yapılan çalışmalar kalıcıdır. Yaşadığınız sürece kalıcıdır. :) Sanırım bu yeterlidir. :)

Şimdi bir Hipnoterapi seansı ile yapabileceklerimize bakalım…

Olumsuz bilinçaltı kayıtlarını bir künyede yazılı gibi düşünürsek ve bu kayıtların yaşamınıza etkileri sizi olumsuz yönlendiriyorsa, künyeyi kırıp atabilir ve sonsuza dek etkilerinden kurtulabilirsiniz. Bir hipnoretapi seansı ile bunu başarmanız mümkündür. Sizin bu olumsuz etkiyi değiştirmek istemeniz önemlidir. Buna hazır mısınız? Değiştirmek istediğinizden emin misiniz?

Değiştirmek istediğiniz  bir durum, bir duygu, bir hal, bir korku için hipnoterapi işe yarar. Ömür boyu o durum, o duygu, o hal, o korkuyu gizlemeye çalışıp yaşamaktansa, hipnoterapi ile kökünden çözebilir ve özgürleşebilirsiniz.

Zihninizde kim olduğunuzla ilgili bir fikriniz vardır. Bu fikir hoşunuza gitmiyorsa, kendinizle ilgili resim hoşunuza gitmiyorsa; bu fikri, bu resmi hipnoterapi ile değiştirebilirsiniz. Kendinize kızmak, gücenmek ya da hoşnutsuzluk duymak yerine kendinizi takdir ederek ve saygı duyarak yaşamak hipnoterapi ile mümkündür.

Seanslara “para istiyorum” cümlesi ile gelen danışanlara sorarım, paranın getireceği neyi istiyorsun? Her ay rahat yaşamak, filanca yere tatile gitmek, falanca marka arabayı almak? Siz paranın getireceği, hissettireceği neyi istiyorsunuz? Bunun size ulaşması hipnoterapi ile mümkündür.

Kilo sorunu yaşamamızın yüzlerce nedeni olabilir. Enerjimizde ki eksikliği gereğinden fazla yiyerek gidermeye çalışmak, duygusal nedenler, genetik faktörler vs.. vs.. Nedeni her ne olursa olsun, bugün vereceğiniz bir karar ile bu günden sonra nasıl bir bedene sahip olacağınızın tohumlarını atmak, gereken inanç kalıplarını dönüştürmek ve istediğiniz gibi bir fiziksel bedene sahip olarak yaşamak hipnoterapi ile mümkündür.

Sosyal ilişkilerde rahat olma ve girişken bir ruha sahip olma potansiyeli taşısakta, günlük yaşamda böyle hissedememek, böyle davranamamak, çekinik kalmak, yaşamınız boyunca hissetmek zorunda olmadığınız bir durumdur. Tam hissettiğiniz ve yaşamayı arzuladığınız halleri edinmek hipnoterapi ile mümkündür.

Özgüven stabil bir şey değildir. Duruma, yaşanan şartlara, yeni girişimlere ve daha pek çok şeye göre değişkenlik gösterir. Özgüveni yüksek tanımlaması bana biraz genel bir tanım gelir. Oysa kendine inanç, yapabileceklerine inanç, ego’nun mevcut durumu tüm iyi niyeti ile koruma çabasına rağmen ilerleme dürtüsünü doğru kullanabilmek, ihtiyaç duyulan kalıpları dönüştürmek hipnoterapi ile mümkündür.

Sık rastladığım konulardan biride yabancı dil öğrenirken yaşanan zorluklar. Aslında bize ait olmayan fakat zaman içerisinde yerleşen bilinçaltı kalıpları, yeni bir şey öğrenmeyi, hele söz konusu yabancı bir dil ise koplike ve “zor” diye etkiletlediğimiz hale getiriyor. Oysa eğlenerek, keyifle ve hızlı bir şekilde yeni bir dil öğrenmek hipnoterapi ile mümkündür.

Bitişler her zaman kolay kabul edebildiğimiz, serbest bırakabildiğimiz ve özgürleşebildiğimiz süreçler olamayabiliyor. Arkasında yatan duygusal nedenlere, bize etkilerine, kayıp duygusuna ve her biri ile başa çıkmaya çalışmak yorucu ve zorlayıcı olabiliyor. Yaşanan bir durumu ya da kaybı ya da bitişi değiştiremeyiz ama olana bakış açımızı ve bu günden sonra ki yaşamımıza sahip çıkma gücümüzü hipnoterapi ile değiştirmemiz mümkündür.

Eğer bir hayaliniz varsa ve bunu yaşamaktan sizi alıkoyan inanç kalıplarınız yüzünden hayalinize ulaşamıyorsanız kendinizi sıkışmış ya da tatminsiz hissetmeniz kaçınılmaz olacaktır. Kalbinizin sesi, sizi o yola sokana dek susmayacaktır. Burada ya bu çelişkiyi sürdürerek ya da baskılayarak yaşamayı seçeriz ya da hayalimize ulaşmak adına adımlarımızı atarak. Adımları atarken olumsuz inanç kalıplarınızı hipnoterapi ile dönüştürmeniz mümkündür.

Söz konusu ilişkiler, aşk yaşamı olunca “neden sürekli bunu yaşıyorum” sorusu ile çok fazla karşılaşıyoruz. Birbirine benzeyen, doyum vermeyen, içinde özgür hissetmediğimiz ilişkileri tekrar ve tekrar deneyimlemek zorunda değiliz. Tam olarak istediğimiz ve hayal ettiğimiz ilişkileri yaşamaktan bizi alıkoyan inançları dönüştürmek hipnoterapi ile mümkündür.

Korkular, fobiler, endişeler yaşamınızı sınırlıyor mu? Bunlar olmasaydı, nasıl yaşayacağınızı hiç düşündünüz mü? Yaşam çok değerli, onu sınırsızca ve özgürce, rahat ve hafif hissederek yaşamak, sınırlarınızı dönüştürmek hipnoterapi ile mümkündür.

Sunum yapmak, kalabalık bir grup karşısında konuşmak, yapılan araştırmalara göre insanların %70’ini strese sokan ve olumsuz etkileyen bir girişimdir. Buna neden olan ise zihninizde o sunum ya da konuşma ile ilgili yarattığınız olasılık resmidir. Oysa bu resmi tersine, tam da istediğiniz resme dönüştürdüğünüzde  -ki bu yarım saatlik bir çalışma ile yapılabilir-  hipnoretapi ile kendinizi rahat ve huzurlu hissedeceğiniz sunumlar yapabilmeniz mümkündür.

Hipnoretapi ile dönüştürebileceklerinizin aslında sınırı yok. Yeter ki siz ne istediğinizi bilin, bundan emin olun.

Yaklaşık 10 yıldır aralıksız, yaşam misyonu olarak kendimle çalışıyorum. Kendimin en iyi versiyonunu yaşamak için çalışıyorum, bunun için yaşıyorum. Yaşadığım her an'a şükrederek, keyif alarak yaşıyorum. Farklı teknikler, farklı çalışmalar, farklı öğretiler denedim ve kullandım. Kimisini hala kullanıyor, kimisine teşekkür edip yoluma devam ediyorum. Hipnoterapi en sevdiğim, favori tekniklerimden biri oldu. Birçok konuda kendimde ve birlikte çalıştığımız arkadaşlarımda bu tekniği uyguladık ve uygulamaya devam ediyoruz. Ve sonuçlar her iki taraf içinde tatmin edici oluyor. Hızlı, etkili, kalıcı ve EĞLENCELİ olması beni cezbeden yönleri.

Eğer hala tanışmadı iseniz bu tekniği denemenizi tavsiye diyorum. 

Benimle ya da başka bir hipnoterapist ile;

 Tanışın, Deneyin ve Mucizeyi Hissedin..:)

Hulya