Hayallerini kucaklamak kolay mıdır?

Çarşamba, Ocak 21, 2015

Düşlersin, düşlersin, düşlersin…



Bir yandan yaşayıp, bir yandan da istediği hayatı kurgulamanın ne olduğunu biliyorum. Bunu uzun zamandır yapıyorum.

Duruyorum, yaşadıklarıma ve yaşamak istediklerime bakıyorum.
Duruyorum, hissettiklerime ve hissetmek istediklerime bakıyorum.
Duruyorum, sahip olduklarıma ve sahip olacaklarıma bakıyorum.
 
Baktığında görmek mucizedir. Gördüğünüzü yaşama fikri ise heyecan verici!
Bir süredir baktığım, gördüğüm ve en derinlerde hissettiğim “yaşayacaklarım ile” hayat beni burun buruna getirdi. O hayalini kurduğum, düşlerken nefesimi kesen yaşam bir adım uzağımda duruyordu. Şimdi hareket zamanıydı. “Birileri” düğmeye basmıştı ve her şey harekete geçmişti işte. Uçan halı beni üzerine almış, havalanmıştık çoktan.

Peki bu geçiş kolay bir geçiş olacak mıydı?
İçimde saklı duran endişeler yumağı, bir parça suçluluk, bir tutam vazgeçiş beni tekrar “iyi” hissettirecek miydi?

Uçan halıda yerimi aldığımda “ben ne yapıyorum” diyor içimden bir ses. Bu ruhumun sesi değil. Biliyorum, tanıyorum. Bu “otur yerine, düzen iyidir” diyen yanımın sesi. Özgürlükten sana ne, yaşamana bak, kurulu düzenine bak, rahatına bak diyen yanımın sesi. Çünkü ben “o” yanımın başına yine ve yeniden “iş” açtım :) Rahat batmadı, daha da rahat olmaya, daha da huzurlu kalmaya, özgürce yaşamaya kanat açtım.
Ama o yanım yok mu o yanım, hiç hoşnut değildi bu durumdan. Zaaflarımı ve zayıflıklarımı! İyi bilen kurnaz tilki beni en “acıtan” yerime dokunarak gıdıklıyordu. Ama bu defa güldürmüyordu.

O itiraz ettikçe sustum, o kızdıkça sustum, o felaket senaryoları yazdıkça sustum. Bu susuş tüm neşemi “hüp diye içine çekse de” sustum…

Biliyordum, bu “ben” değildim. İnandığı ve istediği şey uğruna gemileri yakan ben, susuşlar içinde kayboldum.

Bir an geldi. Kolumdan tutan ve “gitme” diyen yanım anladı. Ne yapsa nafile, ok yaydan çıktı bir kere. Sahte bir vicdan denemesi ile son hamlesini yapması da işe yaramayınca onun cephesinde “beyaz bayrağı” gördüm. Onun gördüğü ise; “Hiçbir şey göründüğü gibi değildi”…

Ne oluyorsa, ne yaşanıyorsa, bizim seçimlerimizle gelişiyor olsa da en yüksek hayrımıza oluyor. Bütünün parçalarını yerine oturtabilmek için bazen cesur adımlar atmak gerekiyor. Bilinmeze atlamak gerekiyor. Biz kendi yerimizi bulduğumuzda, diğerlerinin de bunu yapmasını kolaylaştırıyoruz.

Dramatize eden tarafınız her zaman iş başında olabilir. Ya onunla “melankoli” ve “sahte gerçeklik” müziğinde en tutkulu dansınızı yapacaksınız ya da ruhunuzun haykıran sesine uyup hayallerinizi sevgiyle ve neşeyle kucaklayacaksınız.

Bugün bir seçim yaptım ve kurduğum birbirinden güzel hayallerimi kucakladım. Ben Özgürüm. Evet, sonunda olması gerektiği gibi. Ben Özgürüm.

Şimdi ise sıra sen de. Peki ya sen?..........

BUNLARI DA SEVEBİLİRSİN :)

0 yorum

Popular Posts