Açığa Çıkan Mutluluk...

Salı, Ekim 08, 2013

Ünlü fotoğraf sanatçısı Louie Schwartzberg TED için yaptığı konuşmada yaşama dair çok anlamlı mesajlar veriyor...

Ucla’dan mezun olduğumda, Kuzey Kaliforniya’ya taşındım. Ve Mendocino kıyısında Elk adı verilen küçük bir şehirde yaşadım. Ne telefonum ne de tv’im olmasa bile Amerikan postası vardı. Ve hayat güzeldi o zamanlar. Bir bardak kahve ve çikolatalı kek için markete giderdim. Ve filmimi San Fransisko’ya gönderirdim. Ve şu işe bak, iki gün sonra kapımın önünde belirirdi. Ki bu Hollywood’un trafiği ile savaşmak zorunda kalmaktan çok daha iyiydi. Çok fazla param yoktu. Ama zamanım ve merak duygum vardı. Bu yüzden hızlandırılmış fotoğraflar çekmeye başladım. Dört dakikalık bir film rulosunu çekmem, bir ay zamanımı alırdı. Çünkü param ancak bu kadarına yetiyordu.

Hızlandırılmış çiçekleri sürekli çekiyorum. Hiç durmadan. Günde 24 saat, haftada 7 gün, 30 yıldan fazla bir zamandır. Ve onları hareket ederken görmek, hiç bıkmayacağım bir dans. Güzellikleri bizi renk, tat, dokunuşa boğar. Yediğimiz gıdanın üçte birini de sağlar.

Güzellik ve cazibe doğanın hayatta kalma araçlarıdır. Çünkü biz aşık olduklarımızı koruruz. Kalplerimizi açar ve doğanın bir parçası olduğumuzu anlamamızı sağlar. Ve ondan ayrı olmadığımızı. Kendimizi doğada gördüğümüzde, o aynı zamanda bizi birbirimize bağlar. Çünkü her şeyin bir yere bağlı olduğu açıktır.

İnsanlar görüntülerimi gördüğünde, çoğu zaman şöyle derler. “Aman Tanrım!” 

Hiç bunun ne anlama geldiğini merak ettiniz mi? “Aman” demek, sizin dikkatinizi çektiğini gösterir. O anda olmanızı sağlar, sizi uyandırır. “Benim” demek, ruhunuzun içindeki derin bir şeyle bağlantı kurmuştur. Ayağa kalkıp sesinizi duyurmak için, iç sesinize geçit yaratır. Ve “Tanrı”, Tanrı ilham almak için hepimizin olmak istediği kişisel yolculuktur. Hayatı kutlayan evrene bağlı olduğumuzu hissetmek için.

Biliyor muydunuz, aldığımız bilginin %80’nin gözlerimiz sayesinde geldiğini? Ve ışık enerjisini, müzikal ölçüye çevirirsek sadece bir oktav olur. Çıplak gözün görebildiği, ki tam ortadadır bu.

Beyinlerimiz için minnettar değil miyiz? Işık enerjisinden gelen elektriksel uyarıları alıp, dünyamızı keşfetmemiz için görüntü yarattığı için. Ve minnettar değil miyiz, bu titreşimleri hissedecek kalplerimiz olduğu için. Mutluluğu duyumsamamızı sağlamaya yarayan ve doğanın güzelliğini.

Doğanın güzelliği, memnuniyeti ve minnettarlığı çoğaltan bir hediyedir. İşte benimde sizinle paylaşmak istediğim bir hediye var bugün. “Açığa çıkan mutluluk” adında, üzerinde çalıştığım bir proje. Ve o görüşe kısaca göz atmamızı sağlayacak.

Dünyada ki bir çocuk ve yaşlı bir adamın bakış açısından.....

 

“Çocuk” – Tv seyrettiğimde, o sadece bir gösteri. Sadece, numara yapılan. Ve keşfettiğin zamansa, sahip olduğundan daha fazla hayal gücüne sahip oluyorsun. Ve daha fazla hayal gücüne sahip olunca, daha derinlere gitmek istiyorsun. Ki daha fazla şey alabilesin. Ve daha güzel şeyler görebilesin. Mesela bir yol, eğer bir yolsa seni götürebilir. Seni götürebilir, bir kumsala ya da onun gibi bir yere. Ve çok güzel olabilir.

“Yaşlı Adam-David Steindi-Rast” – Bunun hayatınızda sadece bir başka gün olduğunu mu düşünüyorsunuz? Sadece bir başka gün değil. Size verilen bir gün, BUGÜN. Size verildi. Bir hediye. Şu an sahip olduğunuz tek hediye. 

Ve tek uygun cevap MİNNETTARLIK.

Eğer hiçbir şey yapmayıp sadece bu cevabı geliştirirseniz, büyük bir hediye olan bu biricik güne, hayatınızda ki ilk günmüş gibi karşılık vermeyi öğrenirseniz, ve de en son gün, O ZAMAN BUGÜNÜ ÇOK İYİ HARCAMIŞ OLACAKSINIZ.

Gözünüzü açarak başlayın ve hayret edin, açabilecek gözleriniz olduğu için.

Bu inanılmaz renk skalası, sırf zevk almamız için bize durmadan sunulan.

Gökyüzüne bakın. Çok nadiren gökyüzüne bakarız. Bir andan diğerine ne kadar değiştiğini, çok nadir fark ederiz. Bulutların gelip, gittiğini. Sadece hava durumunu düşünürüz. Ve hava durumu ile ilgili bile, hava durumunun pek çok nüansını düşünmeyiz. Sadece iyi hava ve kötü havayı düşünürüz. Bugün, şu an eşsiz bir hava durumuna sahip. Belki hiçbir zaman, tekrar aynı bu şekilde gelmeyecek bir şekilde. Gökyüzünde ki bulutların oluşumu, hiçbir zaman şimdi olduğu gibi olmayacak.

Gözlerinizi açın. Şuna bakın. Karşılaştığınız insanların yüzlerine bakın.  

Her birinin yüzü arkasında olağanüstü bir hikaye var. Hiçbir zaman tamamen kavrayamayacağınız bir hikaye. Sadece kendi hikayeleri değil, atalarının hikayeleri de. Hepimiz böyle uzaklara gideriz. Bu biricik anda, bu günde. Karşılaştığınız bütün insanlar, nesillerden gelen bütün bu hayat ve dünyanın her tarafında ki pek çok yerden beraber akıyor ve sizi burada karşılıyor. Hayat veren bir su gibi. Eğer sadece yüreğinizi açıp içerseniz. 

Medeniyetin bize verdiği inanılmaz hediyelere yüreğinizi açın. Bir düğmeyi çeviriyorsunuz ve elektrik ışığı var. Bir musluğu açıyorsunuz, sıcak ve soğuk su var. Ve içilebilir su. Bu dünyada milyonlarca insanın hiçbir zaman deneyimleyemeyeceği bir hediye. 

İşte bunlar, çok sayıda hediyenin sadece birkaç tanesi. Kalbimizi açabileceğimiz... 

İşte bütün bu nimetlere, yüreğinizi açabilmenizi diliyorum.  

Ve üzerinizden akmasına izin vermenizi. Ki bugün sizinle tanışan herkes, sizin tarafınızdan kutsanmış olsun. Sadece gözlerinizle, gülümsemenizle, dokunuşunuzla. Sadece varlığınızla. 

Bırakın, minnettarlık etrafınızdakilere lütuf olarak taşsın. O zaman, gerçekten de iyi bir gün olur...

BUNLARI DA SEVEBİLİRSİN :)

0 yorum

Popular Posts